All News
06 Mayıs 2022 ( 17 izlenme )
Reklamlar

Fed ekonomistinden Türkiye'ye rezerv uyarısı

Altınoğlu, stagflasyon içerisinde merkez bankalarının atması gereken adımlardan bahsederken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) gevşek para siyasetinin tesiri üstüne değerlendirmelerini aktardı.

Altınoğlu’nun konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

“Stagflasyon merkez bankalarına zorluk teşkil eder”

Stagflasyon ekonomide hem durağanlığın hem de enflasyonun bir arada olmasıdır. Stagflasyon bölgeleri merkez bankaları için zorluk teşkil eder. Böyle bir bölgede merkez bankası para siyasetini sıkılaştırırsa durgunluğu daha da derinleştirebilir. Rahat para politikası ile enflasyonu daha da körükler, o yüzden merkez bankaları için zorluk oluşturur. Böyle bölgelerde merkez bankasının kredibilitesinin önemi meydana çıkıyor. Burada da söylemek istediğim şey merkez bankasının enflasyonun denetimi dışına çıkmasına izin vermeyeceğine kamuoyunu inanmasıdır. Kredibilite varsa stagflasyon bölgelerinde bile enflasyon beklentileri süratle yükselmez. Merkez bankası da bundan istifade ederek daha rahat bir politika güderek büyümeyi sağlayabilir.

“Enflasyonist zorlama yükselirse evrensel faiz yükselişini öngörmek zorlaşacak”

Küresel faizler artışa geçti. Bunun ne kadarının tedarik zinciri ile alakası var bilmek zor ancak bu tür bir bölge ilerleyen ülkeler için risk teşkil ediyor. Bunun sebebi de birtakım firmalar uzun vakittir devam eden düşük faiz içerisinden faydalanarak çok borçlandılar. Faizler artınca bu firmaların sorumlulukları reel olarak arttı. Bu sebeple bu ülkelerde ani sermaye çıkışları olabiliyor. Sermaye çıkışları faiz artışları ile karşılanmazsa, kurun daha da yükselmesine sebep olabiliyor. Emtia fiyatlarındaki artış enflasyonist bir baskı oluşturduğuna dair fazlası ekonomist hemfikir. Enflasyonist baskı yükselirse küresel faiz yükselişinin devamını bilmek zor.

“Türkiye'de faiz artışı gerekebilir”

Enflasyonun yüksek seyirde olmasına karşın Türkiye’de gevşek para siyasetinin devam ettirilmesi Türkiye ekonomisi amacıyla mühim tehlikeler doğuruyor. Türkiye’de birçok firma Döviz cinsinden çok borçlanmış halde ve borçların büyük kısmının kısa vadede ödenmesi gerekiyor. Dolayısıyla gevşek para politikası enflasyonu körüklüyor, enflasyon da kurun yükselmesine sebep oluyor. Döviz artınca firmaların reel yükü artıyor. Buradaki risk bu firmaların borçlarını ödeyemeyecek hale gelmesi endişesiyle ani bir sermaye çıkışının yaşanmasıdır. Reel sektörde durağanlık olursa banka sektörüne de sirayet edebilir. Geçmişteki krizlerde olayların bu tür geliştiğini gördük. İhtiyatlı para politikası tehlikeler meydana çıkmadan faiz artışını gerektirir.

“Kur korumalı yatırım orta mühlette enflasyonist zorlama yapacak”

Böyle bir bölgede enflasyonun azalmasını beklemek çok zor. Son vakitlerde TL büyük ölçüde değer kaybetti, bunun sebebi gevşek para politikası ve yüksek enflasyon bölgesi. Yüksek enflasyon içerisinde faiz artırımına gitmeden TL’yi desteklemek zorlaştı zira Merkez Bankası kura müdahale etmek amacıyla döviz rezervlerini büyük ölçüde sattı. Son senelerde rezervleri çoğaltmak amacıyla Merkez Bankası bankalardan döviz ödünç aldı. Dış yatırım ve ihracatla ülkeye giren döviz miktarı yetersiz kalırsa, Merkez Bankası o vakit ödünç alınan dövizleri ödemekte zorlanır. O vakit iki alternatifle karşı karşıya kalınır. Birincisi ödünç alınan dövizleri TL cinsiden ödemeye gidebilir ki bu enflasyonu daha da kötü etkiler. İkinci alternatif ödünç alınan dövizleri kısmen ödemeyerek olur ki bu bankalara zarar verir ve banka kredisini olumsuz etkiler. Kur korumalı mevduat programı kura geçici destek sağlayabilir. Orta vadede ise enflasyonist baskı yaratarak kura ters tesir yaptığını da görmemiz olası

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

İmam hatip mezunu garson çıktı Yargıtay, bayramda dönüş bileti bulamayınca işten atılan çalışanın mağdur edildiğine karar verdi SGK'nın Yaptığı Özel Ödemeler. Mimarlar Odasından açıklama: Yaşanan seller doğal afet değildir