Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) doğrultusunda düzenlenen, MÜSİAD Uluslararası Enerji Zirvesi'nin açılışına video mesaj gönderen Birol, enerji pazarında daha evvel de krizler bulunduğunu ama bu krizlerin petrolde yaşandığını ifade etti.
RusyaUkrayna Savaşı'nın sürdüğü bu devrede Rusya'nın birkaç ay evveline kadar dünyanın bir numaralı petrol ve gaz ihracatçısı ve kömür piyasalarının mühim bir oyuncusu olmasının RusyaUkrayna savaşı ardından yaşanan enerji krizindeki en mühim faktör bulunduğunu açıklayan Birol, şu şekilde devam etti:
"Bugün ilk küresel enerji krizini yaşıyoruz. Mevcut fiyatlardaki volatilite ve yüksekliğe bakarsak, bu kriz kısa bir devrede bitmeyecek gibi görünüyor. Her birimizin belli bir devre volatil ve yüksek fiyatlarla yaşamaya alışması gerekiyor. Bu devre bütün dünyada ekonomi amacıyla bilhassa enflasyonist baskılar yönünden zor olacak gibi görünüyor. Ekonomilerde daralma ve resesyon riski son derece büyük. Daha evvelki krizlerde de gene enflasyonist baskılar oldu ama 70'lerde yaşanan petrol krizi yalnızca resesyon ve enflasyon artışına sebep olmadı, krize karşı alınan tedbirler enerjide ciddi inovasyon ve sıçramalara sebep oldu."
Petrolde yaz, doğalgazda kış devresinde problemler olabilir
Yakıt verimliliği ve nükleer enerjideki gelişmelerin bu devrelerde öne çıktığını açıklayan Birol, "Petrol krizine yanıt olarak çoğu ülke nükleer santral inşa etti. Bugün sarfedilen nükleer santrallerin yüzde 40'ı petrol krizlerinin ardından inşa edilenler." dedi.
Birol, şu anda içinden geçilen küresel enerji krizinin de yalnızca enflasyonist baskı ve ekonomik büyümeyi yavaşlatmasıyla değil ülkelerin farklı enerji politikalarıyla da yanıt vermesi şeklinde tezahür edebileceğini anlattı.
Bu yaz petrol pazarı, kış aylarının ise doğalgaz pazarı yönünden sorunlu geçebileceğini dile getiren Birol, "Petrolde talep yazın daha da artıyor. Azalan arza karşı artan talep fiyatları daha da artırabilir, arzda şayet bir artış gelmezse güzel sürprizler olmazsa. Biz iki büyük arz dalgası sunduk petrol pazarlarına. Hala petrol stok arzımızın yüzde 90'ına yakını stoklarda mevcut. Eğer arz temininde büyük problemler çıkarsa pazara sürebiliriz." diye konuştu.
Yenilenebilir enerjide rekor bekleniyor
Birol, 1970'lerde bulunduğu gibi sahip olunan durumun ülkelerin enerji politikalarında ciddi farklılıklara sebep bulunduğunu vurguladı.
Bazı enerji teknoloji yatırımlarının süratle arttığını açıklayan Birol, şu şekilde devam etti:
"Bunlardan ilki yenilenebilir enerji. Bu sene biz yenilenebilir enerjide 320 gigavatla rekor kapasite artışı bekliyoruz. Enerji verimliliğinde bina ve arabalarda ciddi bir düzelme olacağını gözlemliyoruz. Üçüncüsü ise nükleer teknolojiler. Nükleerde ciddi bir dönüş var. Avrupa'daki çoğu ülke, Kanada, ABD, Japonya, Güney Kore, Hindistan nükleer projelerini süratlendirdi. "
Birol, enerji politikalarındaki farklılığın çoğu temiz ve yerli teknoloji fiyatlarının ucuz olmasını sağlayacağına işaret ederek, bu teknolojilerin iklim farklılığıyla mücadele ve enerji güvenliğinin sağlanması yönünden gelecek devreye damga vuracağını sözlerine ekledi.